Geleneksel olarak tüm dünyada ve
ülkemizde her yıl 24 Mart’ta düzenlene, tüberküloz hastalığı ve bu hastalıkla
mücadele konusunda toplum ve sağlık çalışanlarının bilinçlendirilmesini
amaçlayan ‘’24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’’nün bu yılda 24 Mart 2018 tarihinde
tüm yurtta yapılacak toplantı, eğitim, propaganda faaliyetleri ve etkinliklerle
anılması hedeflenmektedir.
‘’24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’’
Etkinlikleri kapsamında; konferans, seminer, panel, yarışmalar ve diğer
etkinlikler düzenlenerek halkın ve sağlık personelinin; tüberküloz hastalığının
belirtileri, korunma yolları ve Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) gibi
tüberkülozla ilgili temel konular ve tüberküloz hastalığı ile ilgili toplumsal
önyargılardan kaynaklanan olumsuz düşünce, tutum ve davranışlar hakkında bilgilendirilmeleri
gerekmektedir.
Verem Hastalığının Etkeni
Veremin etkeni “Mycobacterium tuberculosis”
basilidir.
Uzun sürede çoğalır, kültürde 2-6 haftada üreyen
ve oksijenli ortamda yaşayan bir basildir.
Özel boyama yöntemi ile boyanır. Asit ile boyayı
vermediğinden aside dirençli basil (ARB) denilir.
Veremin Bulaşması
Verem basilinin kaynağı, tedavi görmemiş veya
düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve gırtlak (larinks) veremi olan
hastalardır.
Basil hava yolu ile bulaşır.
Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama
yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.
Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye
hastalığı bulaştırır.
Balgam yayması (ARB) pozitif bulunan ve akciğerinde
kavitesi (yara-kovuk) olan hastalar daha fazla basil saçarlar.
Basil kaynağı ile karşılaşma süresi, ortamın
genişliği ve havalanması bulaşmada önemlidir.
En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma
arkadaşlarına bulaşma olur.
Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır.
Hastaların çoğunda ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
Verem Enfeksiyonu ve Hastalığı
Verem enfeksiyonu, basilin
vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada tüberkülin deri testinin (TDT)
pozitifleşmesi ile kendini gösterir.
Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem
basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur.
Vücut direnci düşünce basil çoğalarak
hastalanmaya yol açabilir. Verem enfeksiyonu olan insanların yaklaşık %10’unda
yaşamlarının bir döneminde verem hastalığı gelişebilir.
Hastalığın gelişmesine yol açan vücut direncini
düşüren hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok kıran
hastalıktır. Bunun dışında şeker hastalığı, böbrek hastalığı, bazı kanserler,
ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, madenci hastalığı ve diğer bazı ciddi kronik
hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebeklerde ve yaşlılarda da vücut
direnci düşük olduğundan hastalanma fazla olur.
Klinik bulguların ortaya çıktığı duruma verem hastalığı denilir.
Verem hastalığı vücudun bütün organlarını
tutabilir ancak en çok akciğerlerde görülür (%60-70). Hastalığın tuttuğu diğer
organlar; akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin
zarlarıdır (menenjit).
Verem Hastalığının Belirtileri
Genel yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo
kaybı, çocuklarda kilo alamama, gece terlemesi.Solunum sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam,
öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığıdır.
Gırtlak veremi ses kısıklığı yapabilir.
Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili
organa ait bulgular olabilir
İki- üç haftadan uzun süren ve non-spesifik
antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte
verem hastalığından şüphelenmek gerekir.
Verem Tanısı
Verem hastalığının kesin tanısı, balgamda verem
mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da
kültürde üretilmesi gereklidir.
Hastanın semptomları ve röntgen bulguları,
hastalıktan şüphelenmeyi sağlar. Semptomlar yavaş gelişir.
Akciğer veremi akciğer röntgen filminde bazı
belirgin değişikliklere yol açar. Bu değişiklikler doktorun veremden
şüphelenmesine yol açar.
Verem tanısında kullanılan deri testi (TDT)
vücutta mikrobun olduğunu gösterir. Enfeksiyon veya hastalık olabilir. Bu
konudaki değerlendirmeyi ilgili doktor yapar.
Bildirim ve Kayıt
Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır.
Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tanı konulan hastaların 24 saat içinde Halk
Sağlığı Müdürlüğüne bildirilmesi gereklidir.
Tanı konulan verem hastaları gizlilik kuralları
içinde dispanserde kaydedilir.
Veremin Tanısı
Toplum Sağlığı Merkezi Verem Savaşı Dispanseri
Birimlerinde (VSD) veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir.
Veremin tedavisi standarttır. Bu standart tedavi,
hastanede ya da dispanserde aynı şekilde düzenlenir. Yeni verem hastalarının
tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay 4 farklı ilaçla ve dört ay 2
ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi uygulanmaktadır.
Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı
dispanserlerinden ücretsiz verilir.
Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok
önem taşır. Çünkü hastaların bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil
saçmayı sürdürmektedirler.
Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için
her doz ilacı bir sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur.
Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir.
Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması
gerekir. Aylık takiplerinin de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi
sonlandırana kadar özenle sürdürmek gerekir.
Dirençli Verem
Tüberküloz tedavisinde ilaçlar eksik ya da
düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi güç bir duruma
gelir. Bu duruma dirençli tüberküloz denir.
Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB)
(İzoniyazid ve Rifampisin’e direnç) tüm dünyada önem arz etmektedir.
Ülkemizde dirençli verem hastalarının tedavisi
Ankara Atatürk, İstanbul Yedikule, İstanbul Süreyyapaşa, İzmir Suat Seren Göğüs
Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ve bazı
üniversite hastanelerinde yapılmaktadır.
Koruyucu
Tedavi
Verem hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek ve
verem enfeksiyonu olan kişide verem hastalığı gelişimini önlemek amacıyla
koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.
Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde
ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit
edilenlere tedavi edilir.
Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan
kişilere koruyucu ilaç tedavisi verilir.
Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle
verilir. Bu tedavinin hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
Verem
Aşısı-BCG (Bacille Calmette Guerin)
BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve
ağır seyreden verem hastalığını önlemede çok etkilidir.
Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını
bitiren bebeklere aile sağlığı merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde
ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir,
ancak bu durumda önce tüberkülin deri testi (TDT-PPD) yapılması gerekir.