Öğretmenden sağlık çalışanlarına duygu yüklü teşekkür mektubu
Nevşehir de ilkokul öğretmeni olarak çalışan Alpaslan Çınkı bu pandemi döneminde rahatsızlanarak Nevşehir Devlet Hastanesi Corona Acil Polikliniğine gelip muayene oldu. Yapılan test sonucunda testi pozitif çıktı. Evde karantinaya alındı. İl Sağlık Müdürlüğü Filyasyon ekibinin takibi ile tedavisi hızlı bir şekilde başladı.
Çınkı, tedavi sürecinde yaşadıklarını kaleme aldı. Çınkı, yazdığı mektubu “Benim bu mektubu onların hepsine ulaştırmaya gücüm yetmez sizin vasıtanızla ulaştırmak istiyorum.” notuyla Nevşehir Valiliğine gönderdi. Çınkı, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
Sayın Valim,
Ben sade bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan her zaman gurur duyan bir insan olmuşumdur. Ama öyle zamanlar vardır ki, insanın duygulanın kabarıp, tekrar tekrar böyle bir ülkeye mensup olmaktan gurur duyar, işte bu salgın sürecinden ben bu duyguları tekrar yaşadım.
Düşünün böyle bir süreçte test yaptırmaya gidiyorsunuz, salgının en ağır yükünü taşıyan doktorlar sizi gayet candan bir şekilde karşılıyor yanındaki sağlık memurları da aynı tavır içerisinde test için gerekli iş ve iş ve işlemleri gerçekleştirip ön reçetenizi yazıp bilgilendiriyor, gayet kibar ve tavırlarla. Sabahına test sonucu cep telefonuma geliyor, akabinde il Sağlık Müdürlüğünden şahsıma telefon açılıyor ve durumum soruluyor. Bir ekibimiz gelip ilaçlarınızı verip sizi bilgilendirecek diyor. Ekip evime kadar gelip ilaçlarımı veriyor, gerekli bilgilendirmeler yapılıyor, ama hepsi o kadar sıcak ve içten tavırlarla anlatamam. Sanki mesailerinin ilk hastayımcasına, oysa ki ben kaçıncı çaldıkları kapıyım ve aksilik derecesi yüksek kaç hasta ile muhatap oluyorlar. Aile hekimimi üç defa telefonumla arıyorum ve aynı sıcaklık ve ilgi. Allah aşkına biz nasıl öderiz bu sağlık çalışanlarının hakkını, hasta yatağımda, Allah’la aramızdaki perde daha azdır diye onlara dua etmekten başka ne yapmalıyım. Dünyanın hangi ülkesinde bu imkanlar, bu şefkat derecesiyle mevcuttur. Benim güzel ülkemden başka bir yerde olacağını düşünmüyorum.
Komşulardan, duyan eş dosttan gelen ısrarcı yardım teklifleri, var mi bunun başka örneği. Biliyorum ki bir telefonumuzla devletimiz bütün siparişlerimizi kapımıza kadar getirecek, onları yormaktan ar ederim.
Kirpiklerim ıslanarak yazıyorum, yüreğim sızlayarak yazıyorum, gururla yazıyorum, yi ki Türkiye Cumhuriyeti mensubuyum, iyi ki bu necip milletin içinde yaşıyorum. Allah bu devlete zeval vermesin. Bir öğretmen olarak, bütün sağlık çalışanlarımızın ellerinden öpüyorum. Benim bu mesajı sağlık çalışanlarının hepsine ulaştırmaya gücüm yetmezdi, ama sizin vasıtanızla bunu yapabilirim diye düşündüm.
Devletiyle gurur duyan cumhurun bizatihi kendisi olarak acizane duygularım.